20 Haziran 2010 Pazar

Alın Benden kadınlığımı Verin Bana Çocukluğumu


Çocukluğumdan bana tek kalan şey ismimdi.
ne oyuncaklarım ne salıncaklarım ne üç taşlarım
Ne de pileli eteklerim
Hiç birisi yerlerinde durmuyordu artık.

Bana eşiğe baktığımda evcilik oyunlarımızı hatırlatan arkadaşlarım bile mahallede yoktular artık,
Onların yerini şimdilerde "evcilik oynayalım gel" diyen koca düş kırıklıklarım almıştı ,,

DÜŞÜNDÜKÇE KALBİM AĞRIYOR
BU KALP AĞRISI ÖYLE KÖR EBE OYNARKEN KOŞUPTA YÜREĞİNİN SIKIŞMASI GİBİ DEĞİL,
ÖYLESİNE NEFES KESİYOR İŞTE..
ELİMDE DEĞİL
ALIN BENDEN KADINLIĞIMI VERİN BANA ÇOCUKLUĞUMU DİYESİM GELİYOR İŞTE.
Bİraz ilerde ne dumanlı vapurları ne köpüklü denizleri görüyorum
kulağımı dayayıp dinlemekten zevk aldığım martılar bile küfür ediyor artık..

İşte şimdi çocukluğumda Kara kedi gecelerde saklandığım kuytulara girmenin tam zamanıydı.
Gelecek umutlar için geçmişten beklenen bir kıvılcımdı bu kadının isteği,
UMUT YOKSA HAYATTA YOKTU ,diyenlerdendi.
Tam vazgeçmişken karşı kıyıda çocukluğunda kendi eliyle boyayıp adını UMUT koyduğu TEKNEYİ gördü,
O fırtınalı hırçın denizlere rağmen SARSILSA DA BATMAYAN UMUDUY DU
O Tanrı dan görmek için beklediği bir UMUT KIVILCIMIYDI İŞTE.

UMUDUN DİLİ OLSADA HAYKIRSA
NE ŞEKİLLERE BÜRÜNÜP KARŞIMIZDA DURUYOR BİR GÖREBİLSEK BİR DUYABİLSEK DİYE.

TUĞBA KURT.

1 yorum: