11 Kasım 2010 Perşembe

KADIN



Kadın gözleriyle,
Kadın entarisiz vücuduyla,
Kadın duruşuyla ,duruşunun üzerine atılan unsurlarla başlı başına bir ilham kaynağıdır.

Tuğba KURT

12 Kasım 2010 01:20

1 Kasım 2010 Pazartesi

31 Ekim 2010 Pazar

Tipografi / Kadın (TK)




Tipografi yazı ile birşeyler anlatma sanatıdır.

tipografi / kadın

Tuğba Kurt

TİPOGRAFİ SANATI





Birkaç örnek tipografi ;

Yazının Sanatı Tipografi

Tipografi, yazıyı belli bir forma sokma tekniğidir.Yazı tasarımcıları tek bir yazı ailesi için bile uzun süre çalışırlar.
Grafik tasarımda da tipografinin önemi elbetteki çok büyüktür.Tipografi sayfa üzerindeki temel elemanların başında gelir.Yazı hem içerik olarak hem de görsel olarak bir etkiye sahiptir.Resim, illüstrasyon yada renk kullanmadan grafik tasarımlar oluşturmak mümkündür fakat yazı ve tipografi grafik tasarım ihtiyaçlarının karşılanmasında temel öğedir.Sadece tipografik elemanlarla da oldukça etkili tasarımlar elde etmek mümkündür.
Grafik tasarımda tipografi ile ilgili bazı basit kuralları göz önünde bulundurmamız gerekir.Örneğin başlık, altbaşlık ve metin sıralaması sayfa üzerinde yaratılmaya çalışılan bir öncelik sırası düzenidir. Bu hiyerarşik düzenin kurulması için;
- Harf büyüklüklerini değiştirmek
- Yazı karakterlerinin farklılıkları ile ayrıştırma sağlamak
- Aynı yazı karakterleri kullanılsa dahi bold veya italic gibi değişkenleri kullanmak gerekir.

Bir tipografik karakterin harfler, sayılar, noktalama işaretleri ve diğer sembollerden oluşan dizisine Font adı verilir. Aynı fontun bütün karakterleri yan yana dizildiğinde, optik olarak eşdeğer bir yoğunluk ve bütünsellik oluşturur. Bir fontun temel unsurları şöyle sıralanabilir: Büyük harfler, küçük harfler, sayılar, noktalama işaretleri, matematiksel semboller, aksanlar ve logogramlar; bunlar, iki harfin birleşerek oluşturduğu tipografik karakterlerdir. Tipografik karakterler sadece geometrik kriterlere göre tasarlanırsa, algılamaya dayalı optik sorunlar ortaya çıkar. Her tipografik karakter optik kriterler göz önüne alınarak tasarlanır. Örneğin, yuvarlak hatlar ve sivri uçlar büyük harf yada satır çizgisinin dışına taşırılır. Yatay hatlar dikey hatlardan daha ince tutulur. Siyah yoğunlaşmayı azaltmak için, iki hattın dar bir açıyla birbirlerine eklendiği bölgeler belirli bir oranda inceltilir. Tasarım bütünlüğü sağlamak amacıyla, harflerin benzer biçimsel özelliklere sahip olan parçalarında aynı formlar kullanılır.Kısacası yazı ile birşeyleri anlatma sanatıdır…Sanat bir kişi de uyanan duyguları dile getirme ise tipografi de bir sanattır…Çünkü tipografi ile birşeyler anlatılır…Yazar yazı ile sanat yapıyor ise, grafiker de tipografisi sanatıdır…

26 Ekim 2010 Salı

Reklam Metin Yazarları






Normalde reklam metin yazarları, bir düşünceyi, bir hissi, bir yaklaşımı, insanların fark edebilecekleri şekillere dönüştürerek ve bu dönüştürme işini; sözcükler, ifade biçimleri, duygular, mimikler, hal ve hareket, araç gereç, yer, kişi, görüntü, imaj, ses, müzik v.s.'lerin kullanımıyla harmanlayarak, veriş biçimini belirleyen veya yaratıcı bir şekilde bulan kişilerdir. Onlar, reklamın temel direğini oluştururlar. Reklamın ana fikrini bulan ve bunu tüketicilere etkili bir şekilde sunulmasını sağlayan kişilerdir. İyi bir slogan, firmanın veya ürünün özelliklerini anlatabilecek yaratıcı bir tema, işleyiş, yöntem belirleyen ve bulduğu bu yöntemlerin, etkili olarak sunulmasından sorumludurlar. Reklam metin yazarları, bir reklam kampanyasının ne olduğunu ve nasıl hazırlanarak sonuca ulaştığını bilirler. Normal metin yazarları değildirler, normal metin yazarları, düz metinlerini, bilgi metinlerini, olayı normal cümlelerle ifade edebilenlerdir. Fakat reklam metin yazarları, sıra dışı metin yazarlarıdır. Onlar etkileyebilecek hitapların, iletimlerin ustalarıdır. Beyinleri, farklılıkları, çarpıcılıkları, insanların etkilenebilecekleri muhtemel söylemleri tespit etme ve sunma noktasında, maksimum yaratıcılıkla çalışmaktadır. Gelenek ve görenekleri bilir, insan psikolojisinin yönelimlerini anlarlar. Hayal güçlerinin sınırları geniştir.

Reklam metin yazarlarının belirli bir altyapısının olması gerekmektedir. Günümüzde yüksek öğrenim kurumları, hangi bölümü bitirirseniz bitirin, toplum bilimlerini, sosyal bilimlerinin eğitimlerini vermektedirler. Elbette ki reklam metin yazarının, reklamcılık bölümlerinin veya pazarlama iletişimi bölümlerinden birinden mezun olması, tercih nedenleri arasında ve daha makbuldür. Reklam metinlerinin, uzun bir süreçten sonra yazılabilmesi anlamında bunlar gereklidir. Yani bir reklam metnini yazan kişinin, içinde bulunduğu toplumu tanıması gerekmektedir. Yani onun geleneklerini, göreneklerini, psikolojik yönelimlerini ve bu anlamda olası yönelimlerini, sosyo-ekonomik yapısını bilmesi gerekmektedir. Bunun dışında, reklam metnini yazacağı firmanın, pazardaki durumunu ve bu anlamda daha önceki reklam çalışmalarını, yaptığı reklamların tüketiciler üzerinde yarattığı etkileri, o reklamların firmayı getirdiği noktaları, firmanın vizyonunu, misyonunu tam olarak bilmesi ve hayal gücünü, bunların bütün verilerini hesaplayarak kullanması gerekmektedir.

Çünkü bir reklam metin yazarı da, aslında pazarlamacıdır. Aynı mantıkla hareket etmektedir. Bir pazarlama uzmanıdır. Bir ürünü, firmayı, bir rekabet ortamını ona göre düşünür, ona göre planlarlar. Yani aslında onların hayal güçleri ve yaratıcılıkları bu anlamda güçlüdür. Pazarlamacı gibi düşünürler. Fakat pazarlamanın farklı bir alanında çalışmakta, farklı bir işleve sahiptirler. Basın için yaratıcı fikrin tasarlanması, hazırlanma süreci, reklam sloganlarını, televizyon reklamlarının hazırlanma aşamaları, radyo reklamlarının hazırlanması, baskılı reklamlarının tüm alanları için, reklam metnini yazabilecek bilgiyle birlikte yaratıcılığa sahiptirler. Reklam metinleri, kurumsallık olayının ifadesi olarak kendini göstermektedir. Görseller ve metinler bütünlük sağladıklarında, izlenen yol doğru olarak değerlendirilir. Bağımsız reklam metin yazarları, işi ya bir reklam ajansından veya direkt olarak reklam veren firmadan almaktadırlar. Alınan reklam metninin yazım işi, süre giden bir reklam kampanyasının tasarım aşamasına geldiği noktada, devreye girmektedirler. Alınan işin niteliği bu anlamda, onlar için çok önemli değildir. Bu bir televizyon reklam metni olabilir, sinema reklam metni, radyo reklam metni, billboard reklam metni v.s. olabilir.

Çünkü bir reklam metni sadece, televizyonlarda veya sinemalarda, radyolarda, karşılıklı diyalogların, seslerin, müziklerin, görüntülerin kullanılarak oluşturulması olmamaktadır. Reklam metin yazarları, sadece bir görüntüyü tespit edip sunarak veya bunun hazırlanmasını sağlayarak, reklam metnini yazmış olmaktadırlar. Reklam metinleri, her şekilde kendini ifade edebilir ve mesaj iletirler. Hiçbir yazının bulunmadığı tek bir fotoğraf, tek bir resim, çizim, mesaj iletebilmektedirler. Bunlar oldukça farklı biçimlerle kullanılabilir. Örneğin, tek bir ses ve görüntü, tek bir görüntü ve ses, müzik ve bir görüntü, bir yüz ifadesi, görüntü ve müziğin tınıları, sadece yazılı ifadelerle, müzik ve yazılı ifadeler, tek bir kişinin konuşması, karşılıklı diyaloglar v.s gibi örnekler çoğaltılarak sürdürülebilir. Bunların hepsi reklam metin yazarlarının, reklam metinleridir. Görüntüyü bulması, onun, metni yazmasıdır. Yazılı ifadeleri bulması ve nasıl kullanılması gerektiğini söylemesi, onun reklam metnini yazması olarak değerlendirilmektedir.

Kimi reklam metin yazarı, hayal gücünü kullanmadan, sadece reklam veren firmanın isteklerini veya reklam ajansının isteklerini yerine getirmektedir. Yani ürünün özelliklerini, firmanın vizyonu ve misyonunu hesaba katarak, olabilecek normal ifadelerle reklam metinlerini yazmaktadırlar. Bu tip yazarlardan çıkan reklam metinleri, normal olarak izlenmekte ve dikkat çekmemektedir. Hâlbuki reklam metin yazarlarının, çarpıcı fikri kendilerinin bulması ve uygulama yani gösterme biçimini de, aynı şekilde yaratıcı fikirlerle oluşturması gerekmektedir. Firmanın veya reklam ajansının istekleri veya bunu kullanmak istiyoruz demeleri, reklam veren firmanın, “şunu şu şekilde kullanmak istiyoruz” bunların metinlerini yazın demeleri, reklam metin yazarının işini yaptığı anlamına gelmemektedir. Ama onların isteklerini hesaba katarak, yeni ve çarpıcı bir fikri ve onun gösterilme veya ifadeye dönüştürme biçimini bulduğunda, reklam metnini yazmış kabul edilmektedir.

Ülkemizde de diğer ülkelerde olduğu gibi, reklam sektörü hızla gelişmekte ve alanlar büyümektedir. Reklamcılık sektörünün gerektirdiği farklılık, yaratıcılık, yenilik arayışları ve bu arayışların sonucunda yapılan yaratıcı reklam çalışmalarının yarattığı heyecan, herkesin dikkatini çekmektedir. Bu noktada birçok kişi reklamcılık sektöründe çalışmak istemektedir. Reklamcılık sektörünün en gözde mesleklerden biri olan reklam metin yazarlığı da, en çok istenenler arasında bulunmaktadır. Fakat ne yazık ki, günümüzde bu işi yapabilirim diyen birçok kişi de, bu alanın gereksinimlerinin farkında değildir. Bu alanda çalışabilmek için, tek bir alanın olması yetmemektedir. Kişinin bir konuda, birkaç yaratıcı fikir bulması, bu sektörde reklam metin yazarı olarak çalışabileceği anlamına gelmemektedir. Bu kişinin yaratıcılığının sürekli, her reklam metninde olması gerekmekle beraber, neyi nerede, nasıl kullanabileceğini de bilmesi gerekmektedir. Yukarıda da bahsedildiği gibi, reklam metin yazarları aslında bir pazarlamacıdır, onlar gibi düşünür, onlar gibi algılar. Bunların üzerine bu alanda, bir de yaratıcı, geniş bir hayal gücüne sahipse bu işi yapabilmektedir. Kesinlikle geniş bir altyapısının olmasını gerekli kılmaktadır. Çünkü yaratıcı bir fikir bulmuştur, ama bulduğu fikir sinema reklamının üzerinden kalkabileceği bir şey değildir. Uygulanamazdır. Bu yüzden sinema sektör bilgisine sahip olması gerekmektedir. Bir billboard reklam metnine ihtiyaç duyulmuştur. Bulunan ve aslında çok iyi olan fikir, bu alanda işlenemez şekildedir. Bu yüzden, bu alanlarla ilgili bilgi sahibi olması gerekmektedir.

Reklam metin yazarları, reklam sektörünün yaratıcılık alanında faaliyet gösteren en önemli itici güçleridir.




Daha fazlası için: Reklam Metin Yazarları http://profesyonel.reklam.com.tr/yazilar/reklam-metin-yazarlari/20#ixzz13S2hRU41

12 Ekim 2010 Salı

Herşey Moda adına mı?




Kadınların gizli derdi :)
İyi bir moda takipcisi olmak yada Moda kurbanı olmak.
Tarz sahibi olmanın erişilmez mutluluğu :)
Kargo pantolonlar, tişörtler ve spor ayakkabılar,topuklu ayakkabılar ve elbiseler…
Tarz bazı kadınlar için moda biçimi bana göre ise doğru giyim şeklidir. tk

Tarz sahiplerinin sonsuz havası olduğu kesindir ama havanın ne olduğu kelimelerle tarif edilemez, kuvvetini gizeminde hissedersiniz. Tarzı hayal gibi görürüz: Tıpkı Amerikan yüksek mahkeme hakimi Felix Frankfurter'in pornografiyi tarif edişi gibi: 'Biz gördüğümüz zaman biliyoruz ve anlıyoruz'.

1950'de Daisy Fellows, Amerika'nın meşhur modacısı Antonio Castillo'yu Cote d'Azur'deki evine davet etmişti. Lüks yataklı trenle Fransa'nın güneyine ineceklerdi. Tren, gün ağardıktan hemen sonra Cap Martin'e varıyordu. Güneş çıkmadan çok önce Castillo bitişikte yatan Daisy Fellows'un kompartımanından gelen gürültülerle uyanmıştı. İstasyona vardıktan sonra ortaya çıkan Daisy'e neden çok erken uyandığını soracaktı ama vazgeçti, zira Daisy mükemmel giyinmişti ve kusursuz makyajıyla hazırdı.

Castillo, Daisy'e başka türlü sordu: 'Sizi istasyonda bir beyefendi mi karşılayacak?'. 'Sadece şoförüm gelecek' diye cevap verdi Daisy. Castillo 'O halde neden giyiminize ve makyajınıza bu kadar özendiniz de sadece bir güneş gözlüğü takmadınız?' diye sorunca da Daisy 'Kendim için giyinirim. Gördüğünüz gibi, bu bir disiplin meselesidir' dedi...

Evet, disiplin her ne kadar delilik veya kapris gibi görünse de 'terbiye' kelimesinin fonksiyonuyla bitiştiği zaman, tarz edinmenin içeriğindeki unsurlardan birisi olur.

11 Ekim 2010 Pazartesi

Grafik Tablet Nedir, Neden Gerekli ?


Günümüzde bilgisayarda çizim ve/veya boyama ile uğraşanların olduğu kadar fotoğraf işleyenlerin de merak ettiği ekipmanların başında grafik tabletleri gelmekte. Wacom gibi sektörde standart olmuş firmaların yanı sıra UC-Logic gibi uygun fiyatlı kaliteli ürünler sunan firmaların varlığı sayesinde herkesin alım gücüne uygun bir tablet modeli piyasaya girmiş oldu.

Grafik tablet, bilgisayar ekranındaki imleci fare yerine kalem kullanarak kontrol ettiğiniz bir girdi aracıdır.Tanımı biraz daha basite indirgeyebiliriz ama öncelikle grafik tabletin bileşenlerinden bahsetmemiz gerekir.

Grafik tableti özel kalem (İngilizce ’stylus’ olarak geçmekte) ve kalemle birlikte kullanmamız gereken çizim yüzeyinden oluşur. Kalem tahmin edeceğiniz gibi çizmeye yararken, çizim yüzeyi, bilgisayar ekranını temsil etmektedir. Kalemi çizim alanında hareket ettirdiğinizde bilgisayar ekranındaki fare imlecinin de hareket ettiğini görürsünüz yani pratikte fare gibi çalışır.


Soru: Pratikte fare gibi çalışıyorsa, neden fare yerine grafik tablet kullanmalıyım?

Cevap: Yıllarca kalem kullanarak çizim yaptığımız için bilgisayarda fare ile çizim yapmaya çalışmak zor gelir. Özellikle Adobe Photoshop, Corel Painter, Autodesk Sketchbook Pro gibi çizim, boyama yazılımlarında kalem fareye göre daha doğal bir kullanım sunar ve kısa bir alışma sürecinden sonra daha hızlı ve etkili çizim yapabilirsiniz.

Diğer önemli farklar ise kalemin sahip olup da farenin sahip olmadığı basınç ve eğim algılama yetenekleridir. Çoğu grafik tasarım yazılımı basınca duyarlı tabletleri desteklemektedir. Bu özellikle sayesinde siz kalemi ne kadar çok bastırırsanız çizgileriniz de ona göre değişiklik gösterir. Çizgilerin nasıl değişeceği yazılıma ve sizin tercihinize göre değişebilir ki fırça boyutunu ve şeffaflığı değişebilecek özelliklere örnek olarak verilebiliriz. Fare ile bunları simüle etmek imkansızdır.

Tabletin kullanım alanı da biraz yaratıcılığınızla sıırlı. Tablet kullanarak müzik üretenler bile mevcut :)

Sonuç olarak eğer yoğun bir şekilde klavye ile yazı yazıyorsanız klavye+fare ikilisi daha hızlı bir kullanım sunuyor. Eğer yazı önceliğiniz değilse çok fazla fare kullanıyorsanız o zaman tablet+klavye ikilisi sizin için daha rahat bir kullanım anlamına gelebilir. Kendi bilgisayar kullanım tarzınıza göre deneme yanılma yöntemi ile size en uygun kullanım şeklini belirlemelisiniz.

6 Ekim 2010 Çarşamba

Stilist Çizimleri


Düzene çomak sokmak,
Giyim Kuşamda,Felsefem
Özenerek, hiç özenmemiş gibi görünmek...;)




tk

2 Ekim 2010 Cumartesi

Fotoğrafçılık / Grafik









ADOBE POHOTOSHOP UYGULAMALARI

1 Ekim 2010 Cuma

tubastanbul / Büyükdere


Büyükdere / Sahil



tk

27 Eylül 2010 Pazartesi

34 TK 8810



Değil bu YAR SEVDASI,
Bunlar aşkı kaporta arası yaşayan adamlardır.
Bunun adı ARABA SEVDASI...


Geçmişden günümüze limonlu saçlar,boyalı tulumlarıyla Tamirci Çırakları,
kaportayla plaka arası sıkışmış hayaller...
TK

22 Eylül 2010 Çarşamba

Tasarımdan Uzak !


Giydikçe açılır diyen tezgahtara,
Uzadıkça şekil alır diyen kuaföre,
Ve
Zamanla unutursun diyen arkadaşa;
İnanmak gelsede içinden inanma !

18 Eylül 2010 Cumartesi

Su / Kadın

Sızıyı gideren su dur...
Ama,
Suyun da sızladığını kimseler bilmez...

Su / Kadın

Sızıyı gideren kadın dır...
Ama,
Kadının da sızladığını kimseler bilmez...

13 Eylül 2010 Pazartesi

Kimine göre günün intikamıdır rakı kadehi…


Bu reklam çalışmasının sahibi ise Yeni Rakı’nın “Yeni Seri” adlı sınırlı sayıda üretilen ürünü...
Ne diyim ilanı insanın gözüne sokmayı başarmışlar ve gazeteyi eline alan herkesin reklamı incelemesini sağlamışlar ve gazetenin toplam tırajına doğrudan ulaşmışlar.(RADİKAL 2009)

Üstat Aydın Boysan’a göre ise…

Bir yudum rakı… Yahut bir kaç kadeh…
Kimine göre hayatın tadıdır bir kadeh rakı… Yahut bir kaç kadeh…
Kimine göre bir kadeh rakı vazgeçilmez bir dosttur… Hatta dosttan da öte candosttur…
Kimine göre masa arkadaşıdır…
Kimine göre tutkudur bir kadeh rakı… Yahut birkaç kadeh…
Kimine göre günün intikamıdır rakı kadehi…
Kimine göre aşktır masadaki bir kadeh rakı…
Kimine göre yataktaki kadındır masadaki rakı…
Kimine göre bir kadeh rakı seksin metabolizmasıdır…
Kimine göre delikanlılıktır… Delikanlılığın raconudur bir kadeh rakı…
Kimine göre hayatı tozu dumana katmaktır…
Kimine göre bir kadeh rakı “şerefe”dir”

Bize göre ise rakı üstadın dediği gibi de;
Haftanın ilk iş günü akşamı "günün intikamıdır rakı kadehi" diyilerek içildi…
İstanbul'un en kuytu semtinde günün intikamı adına içildi birkaç yudum yahut kadeh...

Reklamsız ve şiirsiz bir TK düşünülemez elbette,geçen yıllarda her hoş sohbet İstanbul gecelerinden sonra yazdığım şiirlerle başladım bu yola, gittiğim yaptığım içtiğime kadar paylaştığım özellerim de aslın da şu mesajı vermek istiyorum.

Bu durum sanatkarlar olsun yaratıcı yönüyle yaşayan,reklamcı,şair,yazar vb. şahısların günlük hayatlarında ki sıradanlıklarını farklılaştıracak ufka görüşe sahip olabilmeleriyle alakalıdır .
En başda kendimizi tanımak adına da esinleneceğimiz ilk şey kendi hayatımız olmalıdır.
Tuğba Kurt Tk 13.09.2010

11 Eylül 2010 Cumartesi

Tasarımdan Uzak



Dişisel Gelişim için alınması gerekenler...:)

Hem seksi hem kullanışlı,Tekme Tetikli Ayakkabı...

tk

4 Eylül 2010 Cumartesi

T-ek Gitme, K- al Gitme...



Kendime nasihatım belki de tek-kal sloganı:(
T-ek Gitme
K-al Gitme

Neden mi gidiyorum?
Çünkü kimisi için ilk kimisi için son tercihdir Gitmek...

Tasarımın geleceği için geleceğin tasarımcılarıyla bir tercihdir Gitmek.
Tasarım Yürüyüşünde görüşmek dileğiyle.

Tuğba Kurt / TK

31 Ağustos 2010 Salı

O bir fransız marka...


1936 yılında o dönem halen bir Fransız sömürgesi olan Cezayir'de doğdu. Yves saint lauren 18 yaşındayken bir moda tasarım yarışmasını kazandı ve böylece Christian Dior'un dikkatini çekmeyi başardı.

Kloş etekler ve ceketlerden oluşan ilk koleksiyonu sansasyon yarattı ve 50'lerin modasını belirledi. Üç yıl sonra Dior'un ölümü ardından, baş tasarımcılığa terfi etti. Daha 21 yaşındaydı.

Toplum içinde kadının kendine giderek daha fazla güvenen rolünü yansıtan Saint Laurent'in tasarımları asil ve seksiydi. Pantolon-ceket takımları, etnik çizgileri ve tasarımlarıyla moda dünyasında bir çığır açtı.
Yves Saint Laurent, hazır giyimi popüler kıldı, pantolon-ceket takımları, safari ceketleri ve süveterleriyle kadınların giyim tarzını baştan başa değiştirdi.

Eşcinsel olmasından ötürü okul yıllarında alay konusu olan Saint Laurent, hayatının büyük bölümünü psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklarla geçirdi ve kamuoyu önüne çok ender çıktı.
Yves Saint Laurent, Catherine Deneuve ve Grace Kelly gibi dünyanın en ünlü kadınlarını giydirdi. Ancak 1990'ların sonlarında, moda evinin kârları düştü ve 2002 yılında atölyeleri kapandı.
Yves Saint Laurent modada bir anarşist olduğu söylenirdi. 2002'de verdiği bir mülakatta ise, kadınları moda aracılığıyla özgürleştirmeye çalıştığını şu sözlerle ifade ediyordu:

"Günümüz kadınının gardrobunu yarattım' diyorum kendime. 'Kendi çağımın dönüşümüne bu şekilde katkım oldu' diyorum. Benim kıyafetlerle yaptığım, müzikte, mimaride, resimde ya da diğer sanatlarda yapılanlar kadar önemli değil tabii ki. Ama olsun, yine de değeri var. Ben kendimi kadınların hizmetine sunmak istedim. Yani onlara, bedenlerine, hayatlarındaki tutumlarına hizmet etmek. Son yüzyılda yaşanan büyük özgürleşme hareketi içerisinde onlara eşlik etmek istedim."

Vogue dergisinin editörü Alexander Shulman da, Saint Laurent'in modayı demokratikleştirdiği görüşünde.
Shulman, "Modayı insanlara yakınlaştırdı. Gençti, moderndi. Pop yıldızları, film yıldızları onunla takılıyordu. Genç kuşaklar, onunla aralarında bir bağ kurabiliyordu" diye konuştu.

Yine Vogue dergisinden Nancy Pilcher da, "Elbiseleri öyle keserdi ki podyumda salınan mankenler onların içinde mükemmel görünürdü. Ama siz kendiniz elbiseyi giydiğinizde de aynı şekilde hissederdiniz. Tasarımı bıraktıktan sonra onun gibi ceket kesen başka birini görmedim." dedi.


Laurent Fransa'nın başkenti Paris'te 2 Haziran 2008 tarihinde, 71 yaşında öldü.

O bir stadyumda 300 küsür mankenle gövde gösterisi yapan fransız bir marka...

27 Ağustos 2010 Cuma

Gri Zamanlara İnat Fotoğraf Sergi Afişi



Alıyla moruyla İSTANBULKADINI'nı resmedelim sizlerle Gri Zamanlara İnat ...(slogan)

Önce altta yazdığım şiiri hayalimde fotoğraflarla anlatan bir sergi düşledim ve gerçek dışı bir serginin afişini yapmak ve sizlerle paylaşmak istedim...

İstanbul’da bir gündü.
İstanbul’da vaktini bilmediğim bir gündü.
Sen umutlarına bakıyordun. Susuşlarını kara kalemle resmediyordun,Tıpkı Gri zamanlardaki gibi..Rengarenk gülüşlerinin yerini, yorgun bezgin hislerin almıştı;O Gri zamanlardaki gibi...İstanbul’da yine bir gündü, vakti önemli değil!
Bu kez oldukça Ala bir günd...ü.Kaybedilen onca şanslara rağmen, beklenen mi gelmişti?O, dolu dolu bakan buğulu gözlerin umudundan doğan Bir Umuttu beklenen…
Ve gelmişti…Ey adını bilmediğim sevgili.Karanlığımı renklere dönüştür,
Ondan sonra izin sana.Gideceksin,Gitmelisin biliyorum.Kalemler benden;Alıyla, moruyla mutluluğu resmedelim senle,
Gri zamanlara inat!
t.k...
26 Kasım 2009

Amaç aynı ekmek kaygısı...



İş Hayatı...
Ciddiye alindigi ölçüde insanı özel hayat denilen kavramdan uzaklaştıran düzen. nadiren adil, çoğu zaman yıpratıcı,ama yokluğu hepsinden beter bir olgu...
İnsanların içlerinin ne kadar kirli,karakterlerinin ne kadar değersiz,hayatlarının ne kadar satılık olduğunu görmenizi sağlayan bir düzen.

Ama Hayat işlerden oluşmuştur.
Eğer herhangi bir işiniz yoksa aslında hayatınız da yok demektir.
Sadece boşa harcadığınız vaktiniz vardır.
(alıntı)

İşci kadını,işci adamı,çaycısı,patronu,yardımcısı roller farklı olsa da amaç aynı
ekmek kaygısı!!!
Farklı insanları bir çatı altında toplayan ama aynılaştıran
hayatın adı İş Hayatı'dır.

Tuğba Kurt

26 Ağustos 2010 Perşembe

DORIS SALCEDO ‘NUN SANDALYELERİ


Doris Salcedo Kolombiya’lı bir heykeltıraş…
Yalnız bizim düşündüğümüz heykeltıraşlar gibi değil kendisi,tasarımları oldukça sıra dışı…
Eserlerinde eski mobilya ve tablolar kullanıyor…
Masa,dolap,sandalye, kumaş vb. malzemelerle bu eşyaların önceki sahiplerini anlatıyor ve özellikle ırkçılık karşıtı anıt çalışmalarıyla biliniyor…

Sandalyeler isimli çalışmasını,2003 yılında 8.’si düzenlenen ve bir çağdaş sanat festivali olan Uluslararası İstanbul Bienali’nde sergilemek üzere hazırlamış…

Karaköy Yemeniciler caddesi üzerinde boş iki bina arasına 1600 adet sandalye doldurulmuş.Bu çalışma festivalin en beğenilen eseri olmuş…

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Mesleğin boşluktan hoşluk boyuta geçişi...


Grafik&Tasarımcı, kulağa hoş gelen bu ünvan TK 'nın sektör de ve Tasarım Hukuku üzerine yaptığı Araştırma Geliştirme çalışmalarının da verdiği düşünceyle hoş ve boş arasında iki kısıma ayrıldı.

Masa başı tasarımcıları,Patrona müşteri ye endeksli tasarımların yaratıcısı,onların kurumsallarının,broşürlerinin,antetli kağıtlarının,zarflarının,logolarının değişmez çizim kaidesi vardır.Bir yanda bunun tam aksini savunsa da bir tek attığı çizikle büyük sükse yakalayan Tasarımcı Sanatkarlar vardır.
Çizginin bir ucundan bir ucuna yani,mesleğin boşluktan hoşluk boyuta geçişde yeteneğinizin yanında sabır ve şanş da yoldaşınız olmalı...

TK'ya gelince yanlış telafuz eden arkadaşlar için TeKa(TK) diyelim;

Tasarımlarda güzel ve estetik olandan ziyade müşteri için amaca ve brife uygun olan,doğru tasarımı yapmaya çalışmakdan yanayım.
Gerek eskizlerimi çizdiğim işleri,gerekse kafamda kurguladığım tasarımları yeterli teknik bilgim olmadan uygulamam mümkün değil.O nedenle Grafik&Tasaımcı olma yolunda ilk adımları atan arkadaşlara ilk etapda programlara hakimiyetlerini sağlamalarını önerebilirim.Bu süreç de yaratıcı yanınızı bir tarafa bırakıp programları ve bilgisayarınızı kendi işçiniz haline getirin.

Sanatçının tasarımda en fazla önem verdiği şey basitlik olmalı.Ona göre en iyi tasarım, en basit ve en anlaşılır olandır.
Bense herkesin gittiği yoldan gitmek istemem, basitlik kavramının dışına çıkmadan tasarımlarıma kendi yorumumu ve yeni yeni oluşturacağım vizyonumu katmak görüşündeyim.

Kopya yapıştır dan farklı bugün kendi düşüncelerimi yapıştırmak istedim.
Mutlu Tasarımlar dileklerimle...

Tuğba Kurt
25.08.2010 02:15

Grafik Semboller Ürünün Aynasıdır !


Bir marka için yapılan grafik tasarımlar ve logolar artık o markayla birlikte hatırlanacağı, daha doğrusu markayı hatırlatacağı için büyük önem taşır. Şu örnekleri bir düşünün bakalım hangi markaları hatırlayacaksınız;

>> Bir yuvarlak içindeki üç köşeli yıldız,
>>Kısadan uzuna doğru giden üç çizgi,
>>S ve A harflerinin mavi bir yuvarlak içinde gösterilmesi.

Sanırım hepimizin aklına markalar kolaylıkla gelmiştir. Artık bu örneklerde grafik sembol ve marka adı bir bütün olmuştur. Diyelim ki bir marka çok kaliteli üretim yapıyor ve fiyatları da pahalı değil. Fakat marka adı ve ürün ambalajları çok kötü, itici tasarımlarla tüketiciye sunuluyor. Bunun yanında da belki ilk marka kadar kaliteli olmayan ve aynı fiyatta fakat ürün ambalaj tasarımı ve marka adının grafik sembol tasarımı çok güzel olan başka bir ürün daha var. Bu durumda iki ürünü rafta yan yana gören ve ürünlerin kalitesi hakkında bilgisi olmayan bir tüketici hangisini tercih eder? Elbette tasarımları göze hoş geleni tercih edecektir. Yani tasarım direkt olarak ürün satışına etki edecektir.

Tasarım tüketici ile görsel bir ilişki kurduğundan çok önemlidir. Kendisine sunulan ürün tüketicinin aklında ve beyninde özellikle grafik semboller ile yer eder. Birçok başarılı ambalaj tasarımı bu öğeden yararlanmak için taklit edilmiş ve davalara konu olmuştur.

Başka bir olayla devam edelim. Bildiğimiz gibi ülkemizin en büyük beyaz eşya üreticilerinden olan Arçelik yıllardır kullandığı logosunu 2002 yılında değiştirdi. Yapılan anketlerde, en çok bilinen markalar ve logolar arasında üst sıralarda olan Arçelik neden böyle bir değişiklik yapma gereği duydu?

Arçelik değişen logosunu çok uzun yılardır kullanıyordu ve bu haliyle büyük bir prestije sahipti. Fakat firmanın isteği başka bir şeydi. Artık dünya değişiyordu. Onlarda bu değişime ayak uydurmak için, tüketici odaklı bir strateji izledikleri için böyle bir değişime gittiler. Eskinin ağır sanayici Arçelik’i gitti yerine sevimli, tüketici istekleri ön planda olan, teknolojiyi yakından takip eden Arçelik geldi. Bu örnekte de görüldüğü üzere, tasarımlar markanın halkın gözündeki itibarıdır. Bunun için mutlaka doğru dürüst ve önem verilerek yapılmalıdır. Ne kadar başarılı bir grafik sembolünüz varsa ürününüz o kadar fazla ilgi görür. Şimdi bir şeyi hatırlatmadan geçemeyeceğim; İyi tasarımlar, nasıl ki müşterilerden ilgi görüyorsa fikir hırsızları da onlara büyük ilgi gösterecektir. Tasarımınızı korumak için mutlaka tescil ettirin. Hırsızlara fırsat vermeyin.

Sayfa Tasarımında Son Nokta: Adobe InDesign CS3


Adobe InDesign CS3 sayfa tasarımında geliştirmiş olduğu birçok yeniliklerle grafik sektörünün tartışmasız yeni dünya standardı olduğu konusunda son noktayı koymuş olmaktadır. İlk versiyonlarıyla tasarımcıların dikkatini çeken InDesign yazılımı adeta 'Ben geliyorum' diye haykırmış, kısa zaman içinde geliştirdiği ve yeni versiyonlara eklediği müthiş otomasyon, akıllı fonksiyon, yaratıcılığı arttıran uygulamalar ve inanılmaz pratikliği ile 'Yeni dünya
standardı' olmayı hak etmiş, ve son çıkardığı CS3 versiyonu ile grafik, reklamcılık, gazete, dergi ve yayıncılık sektörünün yegane sayfa tasarımı programı olarak damgasını vurmuştur.

Bugün bütün dünyada birçok büyük ve saygın reklam ajansları; gazete, dergi ve yayıncılar; uluslararası global şirketler yıllardır kullandıkları diğer sayfa tasarım programlarını bırakarak Adobe InDesign yazılımına geçşmişlerdir. Sayfa tasarımında artık dünya standardı olan Adobe InDesign hemen hemen bütün ülkelerde akademi, yüksek okul ve resmi-özel eğitim kurumlarının ders programlarında yer alarak, tasarımcıların yeni standart yazılımı
olarak ta kabul edilmiş bulunmaktadır.

Bugüne kadar hiçbir sayfa tasarımı programında bulunmayan, yada gerçekleştirilmesi çok uzun ve karmaşık olan yaratıcı unsurların Adobe InDesign programı içinde çok kolay ve mükemmel şekilde istenilen ayarlarda birkaç saniye içinde yapılabilmesi tüm dünyada sayfa tasarımcılarının InDesign'a geçmelerinin en önemli
sebeplerindendir.

(Photoshop Magazin)

Photoshop'un Ruhu: LAYER MASKS (Katman Maskeleri)




Adobe Photoshop'un profesyonel uygulaması Katman Maskeleri ile piksellere zarar vermeden mükemmel resim birleştirmeleri, kolaj çalışmaları ve gelişmiş efekt uygulamaları gerçekleştirilerek eşsiz kompozisyonlar yaratılabilir.

Katman Maskeleri (Layer Masks) yıllardır profesyoneller tarafından başarıyla uygulanan Adobe Photoshop'un en güçlü fonksiyonlarından biridir. Orijinal resimlerin piksellerine hiçbir zarar vermeden gerçekleştirilen Katman Maskeleri kullanılarak her türlü resim birleştirmeleri, kolaj çalışmaları ve efekt uygulamaları mükemmel şekilde kolayca gerçekleştirilebilmektedir. Katman Maskeleriyle ayrıca mükemmel renk düzeltmeleri yapılabilir,renk geçişleri ile profesyonel efektleryaratılabilir, resimlerin birleştirilmesinde çok kısa süre içinde gerçek kaynaştırma sağlanabilir, farklı dokular kullanılarak olağanüstü tasarımlar gerçekleştirilebilir.

Katman Maskesi, seçili katmana bağlı olarak aynı katmanda yer alan ve resmin çözünürlüğü ile hiçbir ilişkisi olmayan siyah/beyaz griton (grayscale) minyatür alandır. Katman Maskesi üzerinde seçim veya boyama araçları kullanılarak yapılacak maskeleme çalışmaları neticesinde, mevcut resimlerin hiçbir pikseline zarar gelmeden her türlü efekt defalarca üst üste kullanılabilmektedir. Katman maskeleri doğrudan griton Alpha Channel olarak Photoshop tarafından kaydedilmektedir. Resmin tamamında Katman Maskesi uygulayabileceğiniz gibi, belli kısımlarını seçim araçlarıyla da maskeleyebilir, maske üzerinde ekleme ve çıkartma gerçekleştirebilirsiniz.

Katman maskesi griton bir resim hüviyetinde olduğu için, renk paletinden siyah seçilerek boyama yapılan alanlar gizlenmiş (maskelenmiş), beyaz ile boyanan alanlar ise görüntülenmiş (aktif) olacaktır. Boyama yaparken gritonlar kullanıldığında ise, saydamlık değeri devreye girerek, griton geçiş derecesine göre resimlere saydamlık uygulanmış olacaktır. Özetle, siyah ile boyanan alanların üzeri örtülecek, beyaz ile boyanan alanlar görüntülenecek, griton alanlar ise saydam degrade gibi ekrana yansıyacaktır. Arkaplan ve yazı katmanlarına doğrudan maske uygulanmamaktadır. Bilhassa yazılara maske uygulamak için, yazının seçilerek Clipping Mask (Kesik Maske-Dekupe Maske)ye dönüştürülmesi gerekir.


KATMAN MASKESİ YARATILMASI
Birleştirmek veya kolaj yapmak istediğiniz resimleri açın ve üste gelecek görseli kopyalayarak zeminde kalacak olan resmin üzerine yerleştirin.
Üstteki resim katmanını seçerek katman penceresinin altındaki Add Layer Mask düğmesini tıklayın, ya da üst menü çubuğundan Layer>LayerMask >Reveal All seçin.

Seçmiş olduğunuz katmandaki resmin yanına boş beyaz bir minyatür pencere Photoshop tarafından eklenecektir. Bu minyatür alan seçmiş olduğunuz resmin Katman Maskesi'dir.
Resim alanının tamamını başlangıçta maskelemek (örtmek) için Add Layer Mask düğmesini Option+ tıklayın. Bu kez resmin yanına görüntüyü komple gizleyecek siyah minyatür pencere eklenecektir.

Resim üzerinde seçim araçları kullanarak belirleyeceğiniz bir alanın maskesini doğrudan yaratmak için, alan seçimi yaptıktan sonra Add Layer Mask düğmesini veya üst menü çubuğundan Layer>Layer Mask>Reveal All tıklayın. Seçmiş olduğunuz alanın Katman Maskesi hemen eklenmiş olacaktır.


KATMAN MASKESİ ÜSTÜNDE ÇALIŞMALAR
Katman Maskeleri üzerinde çalışma yapmak için mutlaka maske minyatürünü tıklayarak aktif hale getirin. Aksi takdirde resmin kendisine zarar vermiş olursunuz. Çalışmalarınızı her türlü boyama araçları (fırça, kalem, kova, degrade vs.,) ile gerçekleştirebilirsiniz.

Beyaz (saydam) Katman Maskesi üzerinde çalışma yapmak için fırça büyüklüğünü seçin ve renk paletinde önalan rengini siyaha yaparak resim üzerinde maskelemek (gizlemek) istediğiniz alanları serbestçe siyah ile boyayın. Yaptığınız çalışma aynı anda Katman Maskesi minyatüründe gerçekleşmiş olacaktır. Siyah renk ile alanları boyadıkça, resmin boyanan alanları anında gizlenmiş olacaktır.

Siyah (opak/örtücü) Katman Maskesi üzerinde uygulama yapmak için, bu kez renk paletinde önplan rengini beyaz yaparak resimde görüntülemek istediğiniz alanları beyaz ile boyayın.

Saydam veya geçişli olarak görüntülenmesini istediğiniz alanlarda boyama işlemini renk paletinden gri boya seçerek gerçekleştirin.

Disable Layer Mask: Katman Maskesini Geçersiz Kıl
delete Layer Mask: Katman Maskesini Sil
Apply Layer Mask: Katman Maskesini Uygula
Add Layer Mask To selection: Katman Maskesini Seçime Ekle
Subtract Layer Mask From selection: Katman Maskesini Seçimden Çıkart
Intersect Layer Mask With selection: Katman Maskesini Seçim ile Kesiştir
Layer Mask Options: Katman Maskesi Seçenekleri

KATMAN MASKESİ İLE ÖZEL UYGULAMALAR

Katman Maskesinin çalışma mantığını kavradıktan sonra Photoshop'un birçok araç ve fonksiyonunu kullanarak eşsiz kompozisyonlar gerçekleştirebilir, bölgesel renk rötuşları yapabilir, degrade aracı ile mükemmel eritmeler ve geçişler sağlayarak hatasız kolaj çalışmaları gerçekleştirebilirsiniz.

Kolaj çalışmaları ve gökyüzü gibi büyük alan kaynaştırmalarında, siyah boya kullanarak saydam geçişli degradeler (Foreground to Transparent Gradient) ile mükemmel eritme, kaynaştırma ve bindirmeler gerçekleştirilir.

Portre rötuşlarında, keskin olmasını istediğimiz alan dışında kalan yerleri siyah ile boyayarak (maskeleyerek) istediğimiz keskinlik (Smart Sharpen) uygulaması yapabilir; tersi maskeleme yöntemiyle de yumuşak olmasını istediğimiz alanlarda Reduce Noise (Gren Azaltma) fonksiyonu kullanabilirsiniz.

Bölgesel kısmi renk rötuşlarında da Katman Maskeleri sıklıkla kullanılmaktadır. Rötuşlanacak alanların dışında kalan yerler siyah ile boyanarak maskelenir ve beyaz boş alanlar Photoshop renk rötuş araçları kullanılarak istendiği gibi düzeltilir. Aynı şekilde dijital resimlerde, RAW fotoğraflarda Katman Maskesi kullanılarak ışık, poz, netlik, vs., eksiklikler bölgesel olarak kolayca giderilir.

Katman Maskeleri üzerinde dilediğiniz kadar uygulama yapabilir, üst üste boyama, degrade vs., işlemleri gerçekleştirebilirsiniz. Başlangıçta karmaşık gibi görünse de, birkaç çalışma yaptıktan sonra harika kompozisyonların ortaya çıkacağından eminim.
(photoshop magazin)
Sevgi ve sağlık dileklerimle hoşçakalın...

TK

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Cumhuriyeti Afişleyen Adam




İhap Hulusi, afişi yaparken "Buluş"un önemine değinerek "Seyredenlerin ilgisini çekmeli ve düşündürmeli" diye yorumladı.

1929'da İstanbul'da ilk atölyesini kurduktan sonra Kulüp Rakısı etiketi ve Atatürk'ün siparişi üzerine Türk alfabesinin kapağını tasarlayan İhap Hulusi, Ziraat Bankası, İş Bankası, Yapı ve Kredi, Garanti, Sümerbank, Emlak Kredi, Türk Ticaret Bankası, Maliye Bakanlığı (tahviller), Türk Hava Kurumu, Kızılay, Yeşilay, Tariş, Zirai Donatım Kurumu ve birçok özel kuruluşa çeşitli çalışmalarıyla hizmet verdi.

Tayyare Piyangosu (bugünkü adıyla Milli Piyango) idaresi için 45, Tekel İdaresi için 35 yıl çalışan İhap Hulusi, bu süreçte yurtdışında da adını duyurdu. Bayer'in afiş ve etiketleri, Mısır'ın Tekel İdaresi, Devlet Demir Yolları ve şehir hatlarına ait ve ilanları, ünlü İngiliz viskisi John Haigh'ın, İtalyanların Cinzano ve Fernet Branca'sının afiş ve etiketleri İhap Hulusi tarafından yapıldı.


İLK ÖZEL ATÖLYE
Tasarılarında mizahın dışında ticari bir anlatım dilini de kullanan İhap Hulusi, ses getiren çalışmalarının ardından birçok gazete ilanı ve afiş almaya başlayınca 1929'da ilk özel atölyesini açtı.
Teyyare Piyangosu (bugünkü adıyla Milli Piyango) için 45, Tekel İdaresi için 35 yıl çalışan İhap Hulusi, ülkemizde Latin harfleriyle yazılan ilk alfabenin kapak resmini tasarlamış (Atatürk, Ülkü 1932), Ziraat Bankası, İş Bankası, Yapı Kredi, Garanti, Sümerbank, Emlak Kredi, Türk Ticaret Bankası, Maliye Bakanlığı (tahviller), Türk Hava Kurumu, Kızılay, Yeşilay, Tariş, Zirai Donatım Kurumu ve birçok özel kuruluşa çeşitli çalışmalarıyla hizmet vermiştir. Bu süreçte İhap Hulusi, yurt dışında da adını duyurmuştur.

Bayer'in afiş ve etiketleri (1932), Mısır'ın Tekel İdaresi, Devlet Demiryolları ve Şehir Hatları'na ait afiş ve ilanları, ünlü İngiliz viskisi John Haig 'in, İtalyanların Cirzano ve Fernet Brenca'nın afiş ve etiketleri İhap Hulusi tarafından yapılmıştır.

HEM SANATKAR, HEM PSİKOLOG
İhap Hulusi'yle ilgili okuduğum sayısız yazı içinden bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum. Gazeteci-yazar Fatih Türkmen diyor ki: "O bir afiş ressamı, sanatkar ve psikologdur. Günlük hayat gaileleri ile yorgun düşmüş insanlara hitap eder. O, sanat zevkini en geniş manasıyla halk kitlelerine hissettiren bir mürebbidir."

22 Ağustos 2010 Pazar

Sektör de Ürün Çekiminin Önemi...



Tanıtılacak her ürünün kalıcı ve büyük kitlelere ulaşabilmesi için belgelenmesi gerekir.
İlk bakıldığında bu ürünü diğerlerinden ayıran, kullanılan fotoğraftaki estetik yaklaşım, ya da aykırı, uçuk konum veya model fotoğrafçının profesyonel birlikteliğidir.
Tabi sayılacak başka unsurlar da var. Bu nedenlerden fotoğraf sektörde fazlasıyla önemli bir konumdadır.

LOGO DESIGN



Tuğba Kurt

20 Ağustos 2010 Cuma

TARİHDE Kİ İLK AFİŞİN RESMİ...


Tarihteki İlk Afişin Resmi
Afiş denilen şey ,silindir şeklinde ve döndürülerek okunuyordu...

Öyle ya da böyle yaratıcılığın gelişmesi için bile tarihe ihtiyacımız var...
İstanbul meydanlarında bu silindirler artık reklam panosu! :)

Tuğba Kurt

19 Ağustos 2010 Perşembe

Adeta sansürlenmedik yerimiz kalmadı...




Sansür bir baskı aracı olarak nitelenmekte ve kapsamı giderek genişlemektedir.
Adeta sansürlenmedik yerimiz kalmadı...

Tepki olarak bir zamanın sansür işareti olan "siyah band" espirisini belli kısımlar da kullanarak CUMHURİYET'İ SUSTURAMAYACAKLAR yazısını açık da bırakmak istedim.
Biz ne günlere kaldık? Sansürlenmedik bir o kaldı.

Tuğba Kurt

ÖZGÜRLÜK hakikati bulmak için gereklilikti...



ÖZGÜRLÜK hakikati bulmak için gereklilikti.Ta ki yazarların tutuklanmasına karar
verilinceye kadar.
Yalnız burada bahsettiğim sınırsız özgürlük değil.
Yani ülkemin bölünmez bütünlüğüne olan fikirsel müdahaleye özgürlük isteyeceğimin altını çizmek isterim.

Tuğba Kurt

Gerçek Hayal gücünün düşmanıdır...




Gerçek hayal gücünün düşmanıdır.
Düşünmek,uygulamak,emek tasarım da asıl olandır.

Tuğba Kurt

Düşlerinize dikkat edin! Gerçekleşebilirler.



* Düşlerinize dikkat edin! Gerçekleşebilirler.

* Hayatta iki trajedi vardır. Biri çok istediğiniz bir şeyin gerçekleşmemesi, diğeri de gerçekleşmesi.

* Bir ruhum var benim. Olmadığını söylemeyin. Beni kesip açsanız onu bulamazsınız. Buharlı makinayı da kesip açsanız buharını bulamazsınız. Ama makinayı yürüten buhardır...

* Mantığın dediğini yapmaya kalkan kişi yitirir kendini: Mantık, ona karşı durabilecek kadar akıllı olmayan herkesi köle yapar.

* Evliler birbirlerini o kadar çok aldatıp yalan söylerler ki, günün birinde doğruyu söylemeleri ayrılmalarına yol açar.

* Simetri sanatın düşmanı olduğu gibi, tutarlılık da girişimciliğin düşmanıdır.

* Hiçbir şey koşulsuz olamaz; öyleyse hiçbir şey de bedelsiz olamaz.

* Otuz yaşını doldurmamış bir genç, yürürlükteki toplumsal düzeni öğrenir öğrenmez devrimci olmamışsa eğer, beş para etmezin tekidir.

* Aslandan niçin korkuyorsunuz? Onun ne ülküsü, ne dini, ne siyasal inancı, ne ahlakı, ne de diploması var.

* Diş ağrısı çekenler dişleri sağlam olanları, yoksulluk çekenler parası bol olanları mutlu sanır.

* Cinsel ilişki kişisel bir ilişki değildir. Başka her ilişkide birbirlerine bir gün olsun katlanamayan kişiler arasında bile cinsel ilişki karşı konulmaz bir güdüyle istenebilir ve coşkuyla gerçekleştirilebilir.

* O kadınla evlenme isteğinin senden geldiğine inanıyor, onun kaçıp seni kovaladığını sanıyorsun; kur yapan, inandıran, kandıran sensin öyle mi? BUDALA! İzi sürülen, HEDEF ALINAN, yazgısı belirlenen av SENSİN, sen...ss

* Evlilikten sonra aşk yoktur. Pornografi ise hiç yoktur.

* Benim güldürme yöntemim, gerçeği açıkça söylemek. Yeryüzünün en büyük şakasıdır gerçek.

* Adresim: Sosyalist – Londra.

(Bernard Shaw: Gülen Düşünceler, Şakir Eczacıbaşı, Remzi Kitabevi)

İsmini çok duymuş olsam da fazla tanımadığım.Shaw'un eserlerine aşina olanlar eminim daha çok keyif alacaklardır.

Kitap fiziksel olarak ağır ve büyükçe.O nedenle benim gibi uykudan önce okuyanlara biraz zorluk çıkartıyor. Ancak küçük parçalar halinde okunabilmesi de günlük telaşelerle bölünmesinden sorun dogmasını engelliyor.

"Cesaret" kelimesinin, dizilerde en büyük silahı taşımak, en çok adamı dövmek, bacağından vurulma riskine rağmen en transparan giysiyi giymek olarak algılanmaya başlandığı bir dönemde, inandığı fikirleri savunmanın ne demek olduğunu hissettirebilmesi açısından da bence kıymet taşıyan bir kitap.

Özetle, zamanınıza değer.